Birçok farklı kesimdeki şirket de sokak tacizi konusunda farkındalık yaratmak ve buna maruz kalındığında ya da şahit olunduğunda ne yapılması gerektiğini anlatan bir toplumsal sorumluluk projesi hayata geçiriyor. Bu alanda eğitimler veriliyor. Böylelikle sokak tacizine karşı durmak için geliştirilmiş pratik ve inançlı usulleri anlatmak, bu sorunun en temel sebebini çözmek hedefleniyor.
İstanbul’da yaşayan bayanlar metroda, otobüste, metrobüste yahut sokakta maruz kaldıkları sokak tacizini anlattı. En çok laf atmak, temas ve bakışlara maruz kaldığını söyleyen bayanlar, etraftakilerin genelde korktukları için rastgele bir reaksiyon vermediğini söyledi. Genelde kendilerinin mağdur olduğu halde ses çıkarmadan yollarına devam ettiğini söz eden bayanlar, ‘aman bulaşmayalım’ psikolojisinin yaygın olduğunu söz etti.
Kalabalık bir ortamda tacize maruz kalırsa sesini çıkartacağını söyleyen Şule Akın, “Sokakta önümüzü kesip laf atanlar oluyor. Çok tenha bir yerde tacize şahit olursam korkup bir şey yapamayabilirim lakin kalabalık bir ortamda Bayanlar maruz kaldıkları sokak tacizini anlattı sesimi çıkartırım” dedi.
“TACİZE UĞRADIM”
Melis Demir de “Sokak tacizi denince aklıma laf atılması geliyor. Tacize uğradım etek ya da tayt giymemiştim. Kıştı üstümde mont vardı, laf attılar. Ayrıyeten tacize şahit da oldum kendime yapılmış üzere sinirlendim. Dönüp ‘ağzını kapat’ diye bağırdığım. Tacize şahit olan etraf evvelden daha çok reaksiyon gösteriyordu artık reaksiyon göstermemeye başladı. Lakin ben susmuyorum, reaksiyon gösteriyorum. Tacize şahit da olsam da müdahale ederim zira yanlışı biz değil onlar yapıyor” diye konuştu.
“TANIK OLDUM LAKİN KORKUP SES ÇIKARAMADIM”
Zekiye Coşkun ise “Sokak tacizi denilince aklıma laf atmak geliyor. Ben okul çıkışı bir tacize şahit olmuştum. Bayan küçük etek giymişti okulun yanındaki binada olanların ona ıslık çalıp, laf attıklarını gördüm. Bize de bir şey derler diye reaksiyon göstermemiştik, korkmuştuk. Hatta bize de laf atmasınlar diye oradan uzaklaştık. Tabi ki ses çıkarmak ve kınamak gerekiyor. Bugün bir öteki bayana yapılan yarın bana da yapılabilir” tabirlerini kullandı.
“ÇEVREDEKİLER RASTGELE BİR REAKSİYON GÖSTERMİYOR”
Eda Su Meriç de “Genelde bakarak taciz ediyorlar. İsteyen istediğini giyebilmeli fakat dikkat alımlı bir şey olmasa bile bakıyorlar. Gözlerimi kaçırmıyorum yeniden bakıyorlar, utanmıyorlar. Etraftakiler rastgele bir reaksiyon göstermiyor. Ben şahit olsam kesinlikle ses çıkarırım” dedi.
Emel Tefe ise “Sadece temasla değil sözlerle de çok fazla tacize uğruyoruz. Bu türlü bir durumda ilgili kurumlara şikayet ediyorum fakat anlık olan tacizde bazen ses çıkaramıyoruz. Bayan her vakit bayanın yanında durmalı ben de şahit olsam takviye olurum, mahkemeye kadar onunla giderim” diye konuştu.
“TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINI KULLANAN HER BAYAN TACİZE MARUZ KALMIŞTIR”
Esin Güner de sokak tacizi denilince temas etmenin aklına geldiğini belirtti. Güner, “İstanbul’da bilhassa toplu taşıma araçlarını kullanan her bayan tacize maruz kalmıştır. Tacize uğradığımda bağırarak onu deşifre etmeye çalışırım. 15-20 yıl evvel toplum daha duyarsızdı artık bayanlar daha şuurlu, reaksiyon gösteriyorlar. Şahit olsam herhalde bağırırım ancak onun dışında tacize uğrayan bireye nasıl yardımcı olacağımı bilmiyorum” tabirlerini kullandı.
“METRODA YAŞLI BİR AMCA TARAFINDAN TACİZE UĞRADIM”
Ilgın Ağaoğlu ise “İnsanlar artık rahatça laf atıp, berbat kelamlar söyleyerek taciz edebiliyor. Ben de tacize uğradım. Metrodaydım yanımda yaşlı bir amca vardı. Sessizce bana bakarak makûs laflar ediyordu. Eminim ki bu birçok genç kızın başına gelmiştir. Küçüktüm, reaksiyon gösteremedim. İnsan o anda korkup, çekiniyor” dedi.
“ÇEVREDEKİLER FOTOĞRAF ÇEKENİ METRODAN ATTI”
Merve Bulut da “Göz devirmek, temas etmek, laf atmak en sık karşılaştığımız sokak tacizlerinin başında geliyor. Bilhassa metro ve metrobüste iş çıkış saatlerinde daima tacize maruz kalıyoruz. Reaksiyon gösteriyorum bazen etraftakiler de yardımcı oluyor. Bir kez fotoğraf çekimine şahit olmuştum. O vakit etraftakiler fotoğraf çekeni metrodan attı. Bence o anda kişiyi uzaklaştırmadan kim olduğunu sorgulamalıyız” diye konuştu.
Damla Betül Karslı ise “Genelde bakışlarıyla ve laf atarak taciz ediyorlar. Reaksiyon vermeden yolumuza gitmeye devam ediyoruz. O denli beşerlerle çok yüzgöz olmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Hiç kimse yokken tenha sokakta tacize uğrayınca reaksiyonsuz kalıyoruz” sözlerini kullandı.
‘AMAN BULAŞMAYALIM, LAF KELAM OLMASIN’ PSİKOLOJİSİ HAKİM
Ravza Yazıcı da “’Aman bulaşmayalım, laf kelam olmasın’ psikolojisinde olduğumuzu düşünüyorum ve bu psikolojiden kolay kolay çıkamıyoruz. Birisi sesini çıkartınca o susturulmaya çalışılıyor. Bence sokaktaki tacizi etraftakiler takviye olsa çok hoş bir halde durdurabiliriz. Zira tacizciler durdurulmadıkları için güç buluyor, güç buldukları için de devam ediyorlar” dedi.