CHP’li Salıcı: Gazeteciler konuşmayacaksa, siyasetçiler hapse atılacaksa, bu ülkede bir tek adamın iktidarı var demektir

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı nöbet sürüyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki nöbette CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı konuştu. Salıcı, “Eğer bu ülkede gazeteciler konuşmayacaksa, bu ülkede aydınlar entelektüeller konuşmayacaksa, bu ülkede siyasetçiler konuşmayacaksa, bu ülkede siyasetçiler kayyım uygulamasıyla mahpusa atılacaksa o vakit bu ülkede bir tek adamın iktidarı var demektir. Bir tek adam rejimi var demektir. Biz de o tek adam rejimi yıkılana kadar o tek adam rejimi ortadan kalkana kadar Türkiye’ye, Esenyurt’a demokrasi gelene kadar gayretimizi vermeye devam edeceğiz” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı nöbet sürüyor. Nöbette CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı bir konuşma yaptı. Salıcı şunları söyledi:

“Bu kayyım uygulaması iktidarın demokrasiye karşı olan hazımsızlığını gösteriyor”

“Hepiniz bugün Ahmet Özer’e, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yapmış olduğu bu yargı darbesini, kayyım darbesini kınamak için, 54 gündür burada olduğunuz için her gün bıkmadan usanmadan buraya geldiğiniz ve unutturmadığınız için, demokrasiye, gayrete sahip çıktığınız için hepinizi hürmetle, sevgiyle selamlıyorum.

Ahmet Başkan’ın hatasız olduğunu. Ahmet Başkan’ın belediye başkanlığı yapıp Esenyurt’a hizmet vermek dışında öteki bir gündemin olmadığını herkes biliyor. Az evvel Vilayet lider yardımcımız da ilçe liderimiz da söyledi. Buradaki sorun hatalı olma yada hatasız olma sorunu değil. Buradaki sıkıntı Adalet ve Kalkınma Partisi’ne seçim kaybettirme sorunu. Buradaki problem onların yönetmek istediği Esenyurt’u Adalet ve Kalkınma Partisi’nin elinden bir Cumhuriyet Halk Partili belediye liderinin kazanması sıkıntısı. Bu kayyım uygulaması birinci kez Esenyurt’ta başlamadı.

Türkiye’de 2019 seçiminden sonra da birçok yere kayyım atandı. Bu son seçimlerden sonra da birçok yere kayyım atandı. İşte bizim iki belediyemiz atandı. Birisi Tunceli Ovacık, oburu Esenyurt. Münasebetiyle bu kayyım uygulaması temel itibariyle iktidarın demokrasiye karşı olan hazımsızlığını gösteriyor.

“CHP olarak, Ahmet Özer olarak Esenyurt’ta seçimi kazanırsanız ben bunun hıncını sizden alırım”

İktidarın sandıkta kaybettiğini masa başında geri alma gayreti içinde olduğunu gösteriyor. kayyım atandı. kayyım kimleri vazifeye getirdi. Adalet ve Kalkınma Partisi’nde misyon yapanları vazifeye getirdi. Niçin? Memlekette öbür insan mı yok? Memlekette, Esenyurt’ta misyon yapabilecek diğer kimse mi yok? İstedikleri şey şu siz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Ahmet Özer olarak Esenyurt’ta seçimi kazanırsanız ben bunun hıncını sizden alırım.

Bunun için Adalet ve Kalkınma Partisi kayyım atıyor ve yeni gelende kayyım da vazifeye Adalet ve Kalkınma Partilileri getiriyor. Hatırlayın arkadaşlar 2019 yılında 31 Mart’ta biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazandık mı? Daima bir arada el birliğiyle kazandık mı? Kazandık. Sonra ne yaptılar. Tekrar bir yargı darbesiyle İstanbul’un seçimini iptal ettiler. Biz ne dedik biz sandığa güveniyoruz dedik. O sandık tekrar gelecek ve biz o sandıkta sizi çok daha büyük bir farkla kazanacağız. Bu seçimi büyük bir farkla kazanacağız dedik. Hatırlayalım Devlet Bahçeli o gün dedi ki koskoca İstanbul’un seçimi 14 bin oyla mı bitecek kardeşim dedi.

Sayın Bahçeli öyle istedi diye bir daha seçim yaptılar. Sonuç 800 binden fazla oy farkıyla Belediye Liderimiz Ekrem İmamoğlu tekrardan belediye başkanı seçildi. Helal olsun. Artık ne yapıyorlar. Diğer işlerle uğraşıyorlar. Ekrem İmamoğlu’nun da Mansur Yavaş’ı da öbür belediye liderlerimizi da diğer hususlarda yıpratmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Kardeşim bu beşerler kime hizmet ediyor? Ekrem İmamoğlu İstanbul’a hizmet etmiyor mu? Bizim belediye liderlerimiz seçildikleri yerlerde iki vatandaşımıza hizmet etmiyor mu? Niçin engelliyorsun? Bu vatandaşlar sana oy verirse güzel. Sana oy vermezse hain. Sana oy vermezse düşman. Biz hepimiz bu ülkenin insanıyız.

“Gazeteciler konuşmayacaksa, siyasetçiler  kayyım uygulamasıyla mahpusa atılacaksa o vakit bu ülkede bir tek adamın iktidarı var demektir”

85 milyon bizim gözümüzde birdir, kardeştir. Kime oy verirse versin başımızın üstüne. Biz şimdiye kadar vatandaşımız diğer bir partiye oy verdi diye dönüp seçmenimizi, vatandaşımızı suçlayan bir lisanın içinde olmadık. Fakat istiyoruz ki şayet vatandaşımız dönüp de Cumhuriyet Halk Partisine oy verirse, bizim yapmış olduğumuz çabayı gerçek görüşse, bizim vermiş olduğumuz hizmetlere inanırsa o vakit da vatandaşımıza kimse neden Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veriyorsun diye sormasın. Onu kınamasın, onu baskı altına almasın.

Kayyım uygulaması yalnızca Esenyurt’ta yaşanmıyor. Türkiye’nin diğer yerlerinde de yaşanıyor. Baskı yalnızca Esenyurt’ta yaşanmıyor. Diğer yerlerde de yaşanıyor. Daha birkaç gün evvel Hasret Gürses’i gözaltına aldılar. Gazeteci Hasret Gürses’i gözaltına aldılar. Kendi YouTube kanalında yaptığı bir yayındaki lisan sürçmesinden ötürü.

Eğer bu ülkede gazeteciler konuşmayacaksa bu ülkede aydınlar entelektüeller konuşmayacaksa bu ülkede siyasetçiler konuşmayacaksa bu ülkede siyasetçiler kayyım uygulamasıyla mahpusa atılacaksa o vakit bu ülkede bir tek adamın iktidarı var demektir. Bir tek adam rejimi var demektir. Biz de o tek adam rejimi yıkılana kadar o tek adam rejimi ortadan kalkana kadar Türkiye’ye, Esenyurt’a demokrasi gelene kadar gayretimizi vermeye devam edeceğiz.

“Ahmet Özer’in tutukluluğunun devam ediyor olması Türkiye için bir demokrasi ayıbıdır”

“İsteyenin istediği biçimde hareket ettiği kanuna nizama uymadığı bir Türkiye mi rol modeli olsun”

Bölgemizde değerli gelişmeler yaşanıyor. Suriye’de bir iktidar değişimi oldu. Bölgemizdeki öteki ülkelerde de farklı gelişmeler yaşanıyor daima bize derler ya Türkiye güçlü ülkedir. Evet Türkiye güçlü ülkedir. Biz ülkemizin güçlü olmasından, biz ülkemizin tesirli olmasından gurur duyarız. Memnunluk duyarız. Bu bölgemizdeki coğrafyadaki ülkelere Türkiye rol modeli olsun derler. Olsun soralım.

Hangi Türkiye rol modeli olsun. Demokrasiyle yönetilen, yargının bağımsız olduğu, basının kendi misyonunu rahat bir halde yapabildiği, medyanın dördüncü güç olduğu, güçler ayrılığının olduğu, Türkiye’nin parlamenter sistemle yönetildiği bir Türkiye mi? Rol modeli olsun. 

Yoksa yargının iktidarın sopası olarak bir gün birini diğer gün öteki birini tutukladığı Türkiye’de demokrasinin olmadığı, isteyenin istediği halde hareket ettiği, kanuna nizama uymadığı bir Türkiye mi rol modeli olsun. Biz isteriz ki laik, toplumsal hukuk devleti olan, Atatürk Cumhuriyeti bölgemize de örnek olsun, tüm dünyaya da örnek olsun.

Bunun uğraşını veren beşerler olarak demokrasiden yana, Atatürk’ten yana, çabadan yana beşerler olarak yalnızca Türkiye’ye değil umarım o güçlü Türkiye bu anlayışla yönetilen güçlü Türkiye yalnızca Türkiye’de değil bölge ülkelerinde de rol model olur. Bölge insanlarımıza da bir umut kapısı açar. Bunun olması için Türkiye’yi o rol modele dönüştürmemiz lazım. Daima birlikte bu çabayı vermeye devam edeceğiz.” (ANKA)