Wagner kümesinin isyanını “(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’in yarattığı canavarın, kendisini ısırması” olarak niteleyen Borrell, “Bu hafta sonu yaşananlar, Ukrayna’ya karşı savaşın Rus gücünü kırdığını ve siyasi sistemini etkilediğini gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, AB’nin durumu yakından izlediğini vurgulayarak, nükleer bir gücün siyasi çalkantı içinde olmasının tehlike arz ettiğini, AB’nin beklenen senaryolar üzerinde çalışacağını belirtti.
AB Yüksek Temsilcisi, “Şimdi Ukrayna’yı her zamankinden daha fazla destekleme zamanı” dedi.
Özel güvenlik şirketi Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin, Rus ordusunu Wagner’e akın düzenlemekle suçlayıp karşılık vermekle tehdit etmiş, Wagner savaşçıları Ukrayna’yı terk ederek huduttaki Rostov bölgesine girmişti.
Bu durum üzerine Federal Güvenlik Servisi (FSB), “silahlı isyan” suçlamasıyla ceza davası açmıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Wagner’in isyanını “vatana ihanet” olarak nitelendirmişti.
Prigojin, Moskova’ya gideceklerini açıklamış, Kremlin idaresi ise ülkenin pek çok bölgesinde güvenlik tedbirlerini artırmıştı.
Yevgeniy Prigojin’in 24 Haziran’da Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’nun Rusya’da tansiyonu azaltma teklifini kabul ettiği bildirilmişti.
Prigojin, Rus kanı dökülmesinin sorumluluğunu anladıklarını ve konvoylarını geri çevirerek plana nazaran saha kamplarına geri döneceklerini açıklamıştı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Prigojin’e yönelik açılan ceza davasının kapanacağını belirterek, isyancı başkanının Belarus’a gideceğini bildirmişti.