Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden geçen yıl mezun olan Oğuzhan Karaman, annesi Prof. Dr. Hatice Karaman’ın misyon yaptığı Kayseri Kent Hastanesi’ni birinci tercih olarak yazdı. Oğuzhan, 5 ay evvel Kayseri Kent Hastanesi’ne atanınca anne oğulun tıpkı hastanede vazife yapma hayali de gerçek oldu.
Annesiyle birebir hastanede olmaktan memnunluk duyduğunu belirten Oğuzhan Karaman, “2022 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Haziran ayında mecburi hizmet münasebetiyle burada pratisyenliğe başladım. Sonrasında, Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’na (TUS) girdim. İstanbul’daki 6 yıllık tıp eğitimimden sonra ailemle birlikte olmak için TUS tercihlerimde Kayseri Kent Hastanesi’ni yazdım. Şu an burada, ortopedi kısmı asistanıyım. Kanser hikayesi yahut diğer hastalığı olan hastalarımızın patolojik kırıkları oluyor. Hastalardan biyopsi ve modüller alınıyor. Aldığımız modülleri da patolojiye gönderiyoruz. Patolojide, modüllere annem bakıyor” dedi.
Annesiyle konutta fazla görüşemediklerini belirten Oğuzhan Karaman, Ben sabah erken çıkıyorum, o biraz daha geç geliyor ya da ben geç geliyorum. O yüzden burada görüşüyoruz. Çocukken annemin mikroskobuyla çok oynardım. Doktor olmak istiyordum. Bu tarafta ilerledim ve şu an memnunum. İleride annemle yan yana çalışmayı çok isterim” tabirlerini kullandı.
‘OĞLUMUN BURADA OLMASI GÜÇ, MEMNUNLUK VE İNANÇ VERİYOR’
Kayseri Kent Hastanesi’nin Tıbbi Patoloji Kısmı Anabilim Kolu Lideri Prof. Dr. Hatice Karaman, “27 yıldır doktor olarak görev yapmaktayım. Son 22 yılım önce devlet hastanesinde daha sonra da burada geçti. Son 5 aydır, oğlumla birlikte tıpkı hastanede misyon yapmaktayız. Bu ailemiz için inanılmaz gurur verici bir şey. Oğlumun burada olması bana farklı bir güç, sevinç, memnunluk ve inanç veriyor. Onun için de tıpkı hisler olduğunu düşünüyorum. Bu türlü bir şeyi hiç hayal etmezdim lakin çok istediğim bir şeydi. Burada olmasından çok mutluyum” diye konuştu.
‘VARLIĞI BİLE YETERLİ’
Yoğun çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Karaman, “2004 yılından beri patoloji kliniğindeyim. Buranın kurucusuyum. Burada 17 uzman ve 5 asistanla birlikte hizmet vermekteyiz. Çok güç bir işi severek yapıyoruz. Oğlum da mecburi hizmetine burada başlamıştı. 3 aylık bir devirden sonra burada uzmanlık almaya ve birinci girdiği imtihanda da kendi isteğiyle, severek ortopedi uzmanı olmaya karar verdi. Aslında birbirimizi hiç görmüyoruz diyebilirim. Zira o da çok ağır çalışıyor ve ben de çok ağırım. Lakin onun burada olması, varlığı bile benim için kâfi. Çok gurur verici bir durum. Herkese sağlıklı, keyifli, ne istediğini bilen çocuklarla birlikte geçirilecek hoş bir hayat diliyorum” dedi. (DHA)